Metabolik Cerrahi Nedir?

Kilo fazlalığı, şeker hastalığı, kolesterol ve tansiyon yüksekliği ile seyreden tabloya Metabolik Sendrom ismi verilmektedir. Metabolik Sendromun ameliyat yöntemleri kullanılarak tedavi edilmesine ‘Metabolik Cerrahi’ adı verilmektedir.

Metabolik Cerrahi uygulamaları obez hastalarda yaşam sürelerini uzatmakta ve kansere yakalanma sıklığını da olumlu yönde etkilemektedir. Şu an için iki cerrahi seçenek bulunmaktadır.

 

Transit Bipartisyon (TB):

Öncelikle hastaya tüp mide uygulaması yapılır ve ardından ince bağırsak ile kalın bağırsak birleşim yerinden geriye doğru 100 cm bağırsak ölçülür ve burası işaretlenir. Buradan itibaren de 150 cm bağırsak sayılır ve toplamda 250. cm’den ince bağırsak ikiye ayrılır. Alt ince bağırsak ucu mide çıkış bölümüne birleştirilir.  Üst bağırsak ucu ise ilk işaretlenen 100. cm bağırsak bölümüne birleştirilir. Böylece ameliyata son verilir. Bu ameliyat ile gıdaların üçte biri normal eski yoldan, üçte ikisi yeni oluşturulan yoldan gitmektedir. Bu sayede GLP-1 adlı hormon salgılanır ve bu hormon hem pankreastan insülin salgılanmasını uyarır hem de dokulardaki insülinin etkinliğini arttırarak tip 2 şeker hastalığı üzerinde %90-95 oranında olumlu etki sağlar.

 

İleal Transpozisyon (IT)

İleal İnterpozisyon ince bağırsağın son kısmı ile başlangıç kısmının yer değiştirmesi işlemidir. Bu ameliyat insülin direncine neden olan hormonları devre dışı bırakıp, insülin duyarlılığını artıran hormon seviyelerini yükseltmek prensibi üzerinden işlev görür. Ghrelin (mide), GİP (oniki parmak barsağı) ve glukagon (pankreas) isimli insülin direnç hormonları ve ince barsağın son kısmındaki L hücrelerinden de GLP-1 adı verilen insülin duyarlılık hormonları salgılanır.  Bu işlem ile asıl hedeflenen direnç hormonlarını azaltıp, duyarlılık hormonlarını artırmaktır. İnce barsağın son kısmına ‘ileum’ adı verilir. Burada da öncelikle hastaya tüp mide uygulaması yapılır ve ardından ince barsağın son kısmının, yani ileumun, cerrahi olarak taşınmasına ‘interpozisyon’ adı verilmektedir.

Her iki ameliyat da laparoskopik yöntemle yapılmakta ve ghrelin seviyesinin düşürülmesi, peptik ülserden korunması, kalori alımının azaltılması ve midenin genişlenmesinin önlenmesi için sleeve gastrektomi ile birlikte gerçekleştirilmektedir.